Devam yazısı































40 gün sonra tekrar yazıyorum. Sık yazacağım demiştim, vardı bir şeyler ama kafayı toplamak, yazıya dökmek, zaten günümüz günümüzü tutmuyor. Lanet bacağın da iyileşme hızı çok yavaş. Zaten çok gevezeyim, laf salatasını kesip giriyorum.

Efenim sağ hamstring'de biraz biraz düzelme var. Artık dizimi kendi gücümle hareket ettirebiliyorum ama küçücük bir (yarım kilo) ekstra ağırlıkla ayağımı yerden kaldırmak büyük iş ve işkenceye dönüşüyor. Rehabilite etmeli miyim? Nasıl etmeliyim? Bağlar ne kadar birleşti? Egzrsize başlamalı mıyım? Kaybettiğim esneklik nasıl geri gelecek? Barfiks ve fingerboard'dan oluşan özel kuvvet antrenmanı ceheneminde tıkılı kaldım. Bacak derken parmakları da bitirmeyelim? Rüyalarımda tırmandığımı görmek artık rutin oldu.

Böyle sızlana sızlana 3 ay geçti. Geçen hafta da sol ayak bileğimi burktum. Sağlı sollu sakatlıklar, aparkat, kroşe, direk ve nakavt!! Sol ayağa basamayınca koltuk değneğine yardımcı kopuk hamstringli sağ kaldı. Böyle olunca da kalçamda anca geçmiş olan ağrı geri geldi. Korku!! Endişe!! Yoksa kopan hamstring'ime zarar veriyor muyum? 3 gün yattım evde, suya, yemeğe muhtaç. Ne kadar yakın olsan da başkasına mecbur kalmak, rica minnet, zahmet... Özgürlüğü elinden alınmış olmak, 5 metre uzaktaki tuvalete gitmek bile planlama gerektiriyor. Pantolonunu indirip klozete oturmak? oturabilmek? Değnekleri bırakınca nereyi tuacağım? Klozete hala yamuk oturuyorum sağ taraf acıdığından, şimdi sol ayağa da basamıyorum. ee? İlk kez burktum ayağımı galiba ciddi bir şekilde. Sert bir acı ama kopmadan çok çok daha hızlı iyileştiği de kesin. 1 hafta oldu şimdi kör topal yürüyorum. 5 dakikalık mesafe oldu 15 dakika.



Güzel şeyler de oldu mu? Oldu. Buzu anladım. 1 ay buzla yaşadım. Evde kombi açık, üzerimde kaz tüyü, altımda şort buza oturdum saatlerce, günlerce. Başta soğuk ama alışıyor insan. Sonra titreme geliyor ve lanet titreme gitmiyor. Koltukta kaz tüyü mont ve battaniyeye sarılı belgesel izleyip titredim (saat başı buz, 20 dakikadan, günde 6-8 kere, matematiği siz yapın).

Buz uygulamasının birçok faydası var eminim ama bu kadar süre düzenli olarak üşüyüp titreyince manyak bir kilo kaybı yaşadım. Annemin yemekleriyle açık büfe beslenmeme rağmen. 1 ayda 6 kilo. 60'ın altına inince çok korktum. Hemen kaymak takviyesine başladım. 1 rulodan 2ye çıkardım. Keyiften müptelalığa geçti kaymak tüketimi, tatlılarla beraber :)) Daha ne ister ki bir kaymak hastası :) Tabi bu tahmini bir çıkarım zayıflıcam diye buza oturmayın hasta olursunuz :)

Şu ana kadar çıkardığım en önemli ders:
"KENDİNİ TANI!!!"

Elimdeki birkaç anatomi, fizyoloji ve kinesioloji kitabını çokça okudum, anlamaya çalıştım. Vücudumu yarı otonom bir makine olarak tanımlamayı öğrendim ya da algılamaya başladım. Metabolizma hızım, yenilenme hızım, moralim, iştahım, yorgunluğum...

Fizyoloji ve psikoloji!! Fizyolojim kötü durumdayken psikolojimle ona yardım edebileceğimi keşfettim. Psikolojik olarak zayıfken de fizyolojimle zihinsel durumumu etkilemeyi denedim. Çok klişe kullandım. İzninizle açayım:

İyi fizyolojik durum: Yeterli besin, uyku, antrenman!
İyi psikolojik durum: Yüksek motivasyon, neşe, sakinlik ve olumlu bakış açısı

Kötü fizyolojik durum: Yetersiz besin, eksik uyku, gereğinden ve kaldıracağından fazla antrenman
Kötü psikolojik durum: İsteksizlik, moralsizlik, eksik motivasyon, sinirlilik hali



Saatlerce yalnız başına, ağır enflamatuar etkisi altında titreyip belgesel izlerken düşünecek vaktim oldu sanırım. Durukan Abi'den aldığım bir iki tavsiye, akıl, öğüt, ne derseniz.. beni bu yola soktu. Hiç unutmadığım şu sözlerine dikkat çekmek isterim: "Önce sen iyileşeceğine saf ve katıksız istemeli ve inanmalısın, sonrası kolay." Atatürk'ün sözleri gibi. "Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyenindir."




Öncelikle iyileşmeye inanmadım, iyileşmeye karar verdim. Bu sabahları erken kalkıcam, spor yapıcam, sigarayı bırakıcam... tarzı dışavuran bir şekilde değildi. Ruhumda, her hücremde her gün belli sürelerle ağrıyan ya da sakat olan yerlerimi düşündüm oralara yoğunlaştırdım aklımı. Tabi bu süreç Taocu seksin 17 sırrı gibi bir yola gitmedi :) Ne meditasyon ne de bir trans haliydi. Gözlerimi kapatıp düşündüğüm şey çok basitti. Sakatlık nerdeyse orayı ve orada iyileşme için nasıl kimyasal reaksiyonlar olması gerektiğini düşündüm. Hamstring'imin yavaşça yukarı doğru uzadığını, kalça kemiğime bağlandığını ve sonunda herşeyin eskisi gibi sapasağlam olduğunu düşündüm. Hayal ettim. Daha iyileşmedim. Uzun sürecek bir süreç. Çok zaman kaybettiğimi, beraber antrenman yapan arkadaşlarımdan çok geride kaldığımı sanıyorken kısıtlı hamle çeşidiyle de olsa antrenman yaptığımızda beraber herşeyin nerdeyse kaldığı yerden daha iyi bir noktada devam ettiğini gördüm. Hop noluyor? Fiziksel zayıflamanın faydalarını görmedim değil ama 2 ay kadar tırmanmamış olsam da hamstring'imin izin verdiği hamle dizilimlerinde gayet iyi hisssettiğimi fark ettim. Hatta beraber tırmandığım birçok kişi iyileştiğimi sandı.

Daha iyileşme tamamlanmadı ama tamamlanacak ve o sağ topuğu takacağım. Eskisiden daha güçlü ve daha sağlam döneceğini hissediyorum. Biliyorum.

Adetten yakında görüşürüz diyorum. İnşallah yalancı çıkmam bu sefer.

Yorumlar

  1. Eh inşallah iyileşeceksin oğlum. Başka tavsiyelere gerek yok. Aynen devam...........

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DALYA!!